Alisa Sibirskaya’nın Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapan Dirimart Sanat Galerisi, sanatçının 2017 ve 2020 yılları arasında ürettiği fotoğrafları bir araya getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Türk modern sanatının öncülerinden Fahrelnisa Zeid’in birbirinden özel eserlerini sanatseverlerle buluşturan Dirimart Sanat Galerisi, önemli bir koleksiyona daha evsahipliği yaptı. Aslında tiyatro ve müzik dallarında kariyer yapmış olan Alisa Sibirskaya, fotoğrafın kendisini daha iyi anlattığını daha rahat daha özgür çalışabileceğini düşünerek fotoğraf sanatına yönelmiş genç bir sanatçı. Fotoğraflarını bir günce gibi ele alan sanatçının yapıtlarında yer alan imgeler kişisel detayların izini taşıyor. Madrid de müzeleri gezerken belki de ilk kez karşılaştığı Batı sanatıyla ilişkisi çok göze çarpıyor. Fotoğraflarında teatral bir ışık var. Fotoğraflarında izleyene bir şey aktarmayı amaçlamayan Alisa Sibirskaya’nın sorgulatan, yanıt vermek yerine soru soran, anlatmaktansa hissettiren eserlerine Türkiye de genç neslin çok büyük ilgisi var. Dünya da ve Türkiye de giderek ünü artan sanatçının eserleri Dirimart İzmir Sanat Galerisi Direktörü Füsun Dölek ve Dirimart Sanat Kurucusu Hazer Özil’in büyük emekleri ile İzmirli sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Genç sanatçı Alisa Sibirskaya sergisi Mart ayının ilk yarısına kadar İstinyePark İzmir AVM Dirimart Sanat Galerisi’nde ziyaretçilerin beğenisine açık olacak.
Sergiye gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirten Dirimart İzmir Sanat Galerisi Direktörü Füsun Dölek, “Alisa Sibirskaya, fotoğrafı ışığı bulma ve biçimlendirme sanatı olarak gören belli bir tarihsel dönem veya somut bir yerle bağı olmayan karakterlerin dünyalarını semboller ve metaforlarla doldurarak her bakanın farklı bir şekilde yorumladığı hikayeler anlatır” dedi.
Alisa Sibirskaya Kimdir?
(1989, Sibirya) eski Sovyetler Birliği’ne bağlı Krasnoyarsk’ta (Kızıl Dağ) doğdu. Yedi yaşında doğduğu şehirde profesyonel müzisyen yetiştiren bir okulda öğrenim hayatına başladı. Dokuz sene keman, piyano, şan, müzik eğitmenliği ve kompozisyon eğitimi gördü. Hayatı ve
dünyası 16 yaşında yeni bir yön aldı ve tiyatro eğitimine başladı. Dramatik sanatlar formasyonunu Krasnoyarsk Devlet Müzik ve Tiyatro Akademisinde tamamladı. Bu süre zarfında ilgisini teori ve yönetmenlik alanına yöneltti, çevresindeki bir grup aktör-öğrenci ile ünlü Rus psikolojik tiyatrosunu araştırdı, modern ve deneysel tiyatro pratiklerini öğrendi. Bu yıllarda halen hayatında, sanatında olduğu gibi varlığı hissedilen bir tutkunun tohumları
atıldı. Tiyatro eğitimi sona erdiğinde, Avrupa seyahatine çıktı ve Avrupa sanatını yakından tanıma fırsatı bulacağı Madrid’de bir sene yaşadı. Plastik sanatlar dünyasını, geçmiş yüzyılların resimlerinden ilham alıp, ressamların hassasiyet ve kesinliğini özümseyerek keşfetmeye başladı; fikirler, teknikler, formlardaki mükemmeliyet, ışık ve gölge hâkimiyeti.