Düşük puanla yerleşen öğrencinin akademik gelişim göstermesi çok zor

Kategoride Diğer

Üniversiteye girişte baraj puanlarının kaldırılmasını değerlendiren yönetici ve eğitmen Erdan Bayama göre, düşük puanlarla üniversiteye yerleşen öğrencilerin akademik gelişim göstermesi çok zor olacak.

Yükseköğretim Kurulu üniversiteye hazırlanan 2,5 milyon öğrenciyi ilgilendiren önemli bir karara imza attı. Buna göre 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’ndan (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte TYT’de 150, AYT’de ise 180 olan Baraj Puanı uygulaması kaldırıldı. Adayların sınav puanına, ortaöğretim başarı puanı eklenerek yerleştirme puanı hesaplanacak. Ayrıca TYT’de 135 dakika olan sınav süresi ise 30 dakika artırılarak 165 dakika oldu.

Milyonlarca öğrencinin geleceğini ilgilendiren kararlarla ilgili görüşlerini ileten Beşiktaş Açı Özel Öğretim Kursu kurucusu ve matematik öğretmeni Erdan Bayam, düşük netlerle üniversitelere yerleşecek öğrencilerin akademik anlamda gelişim göstermelerinin zor olduğuna inanıyor.

DÜŞÜK NETLERLE YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK GELİŞİM GÖSTERMELERİ ZOR

Üniversite tercihlerinde baraj puanının kalkmasının sınava hazırlıkta etkisinin çok düşük olacağını da belirten Erdan Bayam, “Üniversitede tercih edilen bölümlerin birçoğunun hala bir sıralama sınırına sahip olduğunu unutmayalım. 0,5 net ise bazı bölümlerin sertifika programı gibi düşünülebileceğini işaret ediyor. Çok düşük netlerle üniversiteye yerleşen bir öğrencinin artık akademik gelişim gösterebileceğine ihtimal vermiyorum. Bu yüzden özel üniversitelerimiz saha çalışmalarına önem verip ilgili sektöre personel yetiştirme derdinde olmalıdır. Bu kararın sınava hazırlığa da etkisi çok düşük olacaktır” diye konuştu.

SINAV SÜRESİ, SINAVIN ZOR VEYA KOLAY OLACAĞININ İŞARETİ DEĞİL

Sınav sürelerinin sınavın zor veya kolay olacağının işareti olmadığını söyleyen Erdan Bayam, ‘2020 TYT sınav süresine Covid-19 pandemisi sebep gösterilerek 30 dakika ilave edilmiş ve sınav 165 dakika olarak uygulanmıştı. Bu açıklamadan sonra öğretmen ve öğrencilerde ‘sınav zor olabilir’ düşüncesi elbette olmuştu. Ancak sınav normal bir sınav olarak karşımıza çıkmış ve AYT ise tarihin en kolay AYT sınavı olmuştu. 2021 yılında ise 135 dakika uygulanan TYT klasik bir TYT, AYT ise tarihin en zor sınavı olarak değerlendirilmişti. Tüm bunları anlatma sebebim, sınav süresinin uzaması, sınavın zor ya da kolay olacağının işareti olmadığının bilinmesidir” dedi.

TYT sınav sürelerinin öğrencilerin performansını katkısını da değerlendiren Bayam, “Öncelikle tüm soruları okumakta sıkıntı yaşayan ve bildiği soruları okuyamadığı için boş bırakan 10 bin – 80 bin bandında ciddi geçişler olacaktır. Soruları hızlı çözmek hala kıymetli ancak hız dezavantajı olan öğrencilerin handikaplarının daha az olduğu aşikardır. Sürenin artmış olması öğrencilerin rehavete kapılmalarına sebep olabilir. 2020 TYT’den sonra öğrencilerin ilk tepkisi Türkçe paragraf sorularının çok uzun olduğu ve verilen ek sürenin bu soruların çözümünde bittiği yönündeydi. 2022’de nasıl bir sınav olacağı bilinmez ama öğrenciler süre rehavetine kapılmamalı” ifadelerini kullandı.

SÜRENİN ARTMASI HEM BİZİ HEM DE ÖĞRENCİLERİ MUTLU ETTİ

Sınav süresinin artırılmasından dolayı memnun olduğunu belirten Erdan Bayam, “Biz kendi kurumumuzda öğrencilerimize 11. sınıftan itibaren çeşitli şekillerde sınavlar uyguluyoruz. Süre sınırlı, süre sınırsız, her sorunun süresi farklı formatlarda sınavlar yapıyoruz. 30 dakika ek süreli sınav formatını uyguladığımızda öğrencilerimizde ‘Evet yapabilirim!’ duygusu hâkim oluyor. Öğrenip, işaretleyecek zaman bulamamak ciddi bir haksızlıktı. Bu yüzden sürenin artmış olması bizi mutlu etti’ dedi.

- REKLAM -
Son Eklenenler

İlginizi Çekebilir